Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ziyareti dönüşünde yaptığı açıklamada 50+1 şartının değişmesinin isabetli isabetli olacağını dile getirmiş “Çoğunluğu alanın seçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz, yanlış yollara sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa..” ifadelerini kullanmıştı.
TBMM’deki grup toplantısıda bu sözleri değerlendiren Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçmiş konuşmalarını hatırlatarak 50+1 formülünde ısrarcı olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, Erdoğan’ın açıklamalarıyla fitili ateşlenen 50+1 tartışmasına ilişkin şunları söyledi
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin hem 3. evreye geçişi sağlamış hem de demokratik ve dinamik nitelikli sistemsel başarışını somutlaştırmıştır. Gölge düşürmek ucube sistem tek adam rejimi iddialarıyla çamur atmak milletmize saldırıdır.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürle reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin istikbal haysiyetidir.
* Elbette aksayan, tekleyen yönleri varsa mutabakatla ele alınıp düzeltilmelidir. Her yönetim sisteminin bir özü, hukuki meşruiyetini sağlayan demokratik bir özelliği vardır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi ile milletimizin huzuruna çıkan zillet ittifakı amaçladığı ruhsatı alamamıştır.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milleitnin huzur barış ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aksayan tekleyen aksayan yöneleri varsa mutabakatla düzeltilmelidir. Bunun tartışılması öngörülemez sorun ve sıkıntıya yol açma riski taşımaktadır.
* Sayın Cumhurbaşkanımız sistemin ana omurgası 50+1 oy hesabı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde seçim de seri olur demiştir.
* Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin kurulan ittifaklarının parçalı yapısına bakıldığında anlamlıdır fakat bu konuda bizim sözlerimiz yaptığımız açıklamalar, görüşler de bellidir ve değişmemiştir.
“HİÇ KİMSENİN SIRTINA BİNMEDİK, HİÇ KİMSEYİ SIRTIMIZA BİNDİRMEDİK”
* Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir. Halk tarafından seçildiği ve hükümet TBMM’den güvenoyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir.
Yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak şeklidir. Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhurun bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz.
MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz. Cumhur İttifakı olarak konuşarak, ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla yapılacağı inancına da sahibiz. Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik. Hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik.
“BU İTTİFAKIN BOZULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık yük olmadık. Önce ülkem ve milletim demekten de asal vazgeçmedik.
Cumhurbaşkanlığın kabinesine bakan vermedik. Alacağı her kararın arkasındayız. MHP yancı, ufakçı değildir. İkbale meraklı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.
Cumhur İttifakı’ndan yanayız. Bu ittifakın bozulmasına geçit vermeyeceğiz. Kiminle istiyorsa görüşüğ temeas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla ile aynı kareye girmeye bile içimiz acısa da ses çıkarmadık. Buradan size ekmek çıkmaz. Dedikodu çarkını bize sökmez. Kuş beyinlerinizle Cumhur’u çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez.